Bazı yolculuklar vardır, sadece şehirler arasında değil; hafızanın, kimliğin ve hakikatin derinliklerine doğru yapılır. Alevi-Bektaşi Dijital Arşivi Projesi’nin saha çalışması da işte tam olarak böyle bir yolculuktu. İstanbul’dan başlayarak Ankara, Sivas, Amasya, Kantarma Köyü, Maraş, Adıyaman ve Kayseri’ye uzanan bu yolculuk, sadece bir belge toplama süreci değil, aynı zamanda unutulmaya yüz tutmuş hikâyeleri, nefesleri, mekânları ve yüzleri yeniden görünür kılmanın mütevazı ama kararlı bir çabasıydı.
Bazı hikâyeler, tarih kitaplarının sayfalarına girmez. Kimi zaman o hikâyeler, bir cemevinde yakılan mumun titrek ışığında, bir dedenin nefesindeki sözcüklerde ya da bir annenin tenceresinde kaynayan aşın buğusunda yaşar. Zamanla, anlatanlar azalır. Dinleyenler susar. Ve geriye sadece sessizlik kalır.
Bu zorlu ve anlamlı yolculuğun öncüsü, Osmanlı ve Alevilik tarihine dair uluslararası düzeyde önemli çalışmalara imza atmış olan Prof. Dr. Ayfer Karakaya Stump’tı. Akademik birikimi, sade ve içten kişiliğiyle projenin hem bilimsel hem de manevi pusulasıydı. Ona eşlik eden Harvard Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını sürdüren genç araştırmacı Özkan Karabulut, sadece arşivin saha uygulayıcısı değil, aynı zamanda her mola yerinde samimi bir muhabbetin, her çekimde ise soruların kalbini oluşturan bir yol arkadaşıydı.
Ekibin teknik sorumluluğu ise İstanbul’dan yola çıkan Taylan Özdemir’deydi. Çekim aletleri, hard disklerin, yedek bataryaların ve yol hikâyelerinin arasında hem bir usta hem bir dosttu. Onun sayesinde her kadraj sadece görüntü değil; anlam da kaydetti.
İstanbul’dan çıkan ekip, ilk olarak Ankara’ya uğradı. Ankara’da yapılan kısa hazırlıklar ve malzeme kontrollerinden sonra, Sivas’ın topraklarına ayak bastılar. Yollar bazen sıcaktı, bazen bozuk, bazen virajlı; ama hiçbiri anlatılmak için bekleyen hikâyeler kadar ağır değildi. Sivas’ta, dergâhların yıkık taşlarına dokundular, eski cemevlerinin duvarlarına yaslanıp geçmişin nefesini dinlediler.
Amasya ve özellikle Kantarma Köyü’nde yapılan çekimler ise adeta bir zaman tüneliydi. Burada görüşülen yaşlı dedeler ve analar, bazen titreyen elleriyle eski defterler açtı; bazen de sesi içe kaçan dualar okundu. Arşiv, sadece bir kayıt deposu değil, kalpten kalbe akan bir hatırlama alanına dönüştü.
Maraş ve Adıyaman’da ise hem geçmişin acı izleriyle hem de direngen belleğiyle karşılaştılar. O coğrafyada Alevilik yalnızca bir inanç değil, bir hayatta kalma biçimi, bir varoluş mücadelesiydi. Görüştükleri insanlar, kameralara değil; belki yıllardır ilk kez kendilerini anlayacağını düşündükleri yüreklere konuştu. Her kelime bir belgeydi, her gözyaşı bir tanıklık.
Tam her şey toparlanıyor derken, bu hikâyeye yeni bir soluk katıldı: Akademisyen Yasemin Karakuş. Ekibe katıldığı Kütahya ve Eskişehir yolları, hem bir kavuşmanın hem de bilgiyle harmanlanan dostluğun izlerini taşıdı. Yasemin Hoca’nın çalışmaları, sahadaki gözlemlerle birleşince, projeye bambaşka bir derinlik kazandırdı. Onun varlığıyla, kadın anlatılarına, sözlü tarihin kuytularındaki deneyimlere ve akademik sezginin sahayla buluştuğu ince alanlara daha çok yer açıldı.
Son olarak Prof. Dr. Bedriye Poyraz da projenin bu sürecine kıymetli katkılarıyla dâhil oldu. Hem akademik rehberliği hem de yıllara dayanan deneyimi, bu yolculuğu yalnızca bir proje olmaktan çıkarıp, bir hafıza hareketine dönüştürdü.
Yollar bitti. Ama kelimeler, görüntüler ve sesler şimdi yaşamaya devam ediyor. Alevi-Bektaşi Dijital Arşivi, yalnızca bir internet sitesi değil, bin yıllık bir hafızanın dijital mekânda yankılanan sesi. Bu arşiv sayesinde, Kantarma’daki bir dedenin duası Harvard’daki bir sınıfta duyulabilecek; Adıyaman’daki bir analığın ağıtı, belki bir gün Berlin’deki bir müzede yankılanacak.
Çünkü hafıza, unutuldukça ölmez. Hatırlandıkça yaşar. Ve bu ekip, o hafızanın peşinden, tozlu yollar boyunca yürümeye gönül verdi.
Ve belki de bir gün, bir çocuk bu arşivden dedesinin sesini dinlediğinde…
O ses, geçmişle gelecek arasında yeni bir cem kuracaktır.
Bu yazı Alevilerin Sesi Dergisinin 296. sayısında yayınlanmıştır.
(https://alevilerinsesi.eu/taylan-ozdemir-bir-hafizanin-pesinde-alevi-bektasi-dijital-arsivinin-yol-hikayesi)
Yazar: Taylan Özdemir

